Türk Silahlı Kuvvetleri, binlerce yıllık şanlı tarihe sahip, dünyanın en eski en kahraman ordusudur. İstanbul’un fethi ile çağ kapatan, çağ açan; Çanakkale Savaşı’nda, Kurtuluş Savaşı’nda destan yazan ordudur.
Yakın tarihimize baktığımızda Osmanlı’nın son döneminde Osmanlı ordularının başındakilerin çoğu işbirlikçi yada beceriksizlerden oluşturuldu. Bu da Osmanlı’nın sonu oldu. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk’ün ordusu halkın ordusuydu. O’nun vefatından sonra İsmet İnönü döneminde, bilhassa NATO’ya girilmesiyle, beceriksiz, işbirlikçi siyasilerin de katkısıyla bu durum değişti.
Atatürk’ün, halkın ordusu gitti yerine halktan uzak, halkın parasıyla halka hava atan, halkına zulmeden, zaman zaman darbe yapan bir ordu oluştu, oluşturuldu. Egemen güçlerle kol kola olanlar general yapıldı.(Yurtsever subayların çoğu elendi. General yapılmadı. Olanlar da Eşref Bitlis gibi şehit edildi.)
Seksenli yıllarda üst düzey ordu komutanlarıyla sohbetlerimde; “Atatürk, balıkçı ile oturur rakı içerdi, çiftçi ile oturur ayran içerdi. Çarşıda, pazarda gezer, zeybek oynar, milletle sohbet ederdi. Şimdiki Paşalar Atatürk’ten büyük mü ki; kimse çarşıda, pazarda, tarlada görmez? Ayrıca milletin çocuğunu askere alırsınız ama askerin anasını başı kapalı diye nizamiyeden sokmazsınız” diye eleştirirdim.
Şimdi anlıyorum ki bu yapılanların hepsi bilinçli olarak yapıldı. Halka zulüm ederek, halkın bir kısmını da olsa devlete karşı soğuttular, düşman ettiler. Başörtülü anneleri nizamiyeden sokmayarak türbanı yarattılar. Halkı tarikatların cemaatlerin kucağına ittiler.
Tüm bu yanlışlar bir yerde çakışınca 15 Temmuz işgal girişimi meydana geldi. Siyasi liderlerin dik duruşu, halkın refleksi, şüphesiz çok önemli ama unutulmamalı ki bu işgal girişimi esasen Dündar Paşa ve Aksakallı Paşa, Ömer Halisdemir gibi Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki milliyetçi şerefli yurtsever Atatürkçü askerler tarafından önlendi.
TSK bu sınavdan alnının akıyla çıktı. Ordu ile halkı birbirine düşman etmeye çalışmak vatan hainliğidir. Ordu, bu ülkenin bağımsızlık sigortasıdır. Her şerden bir hayır çıkar mantığıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bundan sonra aslına dönüp tekrar Atatürk’ün, Türk’ün ordusu olacağına inanıyorum.
Tüm şehitlerimizi saygıyla minnetle anıyoruz.
